Haber Detayı
26 Ağustos 2025 - Salı 19:59 Bu haber 6 kez okundu
 
Doğayı ve Deniz Kaplumbağalarını Korumak “Birlikte Mümkün”
Doğayı ve Deniz Kaplumbağalarını Korumak “Birlikte Mümkün”
KÜLTÜR SANAT Haberi


WWF-Türkiye'nin Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü ile Adana Akyatan'da Yürüttüğü Yeşil Deniz Kaplumbağası İzleme ve Koruma Çalışmalarının 20. Yılında Anlamlı Buluşma:

Kaan Urgancıoğlu, Deniz Kaplumbağası Koruma Çalışmalarının 20. Yılında WWF-Türkiye Doğa Elçisi Oldu

WWF-Türkiye, tehlike altındaki yeşil deniz kaplumbağalarının (Chelonia mydas) en önemli yuvalama alanlarından biri olan Akyatan Kumsalı'nda yürüttüğü Yeşil Deniz Kaplumbağası İzleme ve Koruma Programı'nın 20'nci yılını kutluyor. Bu yılki saha kampının gönüllüleri arasında ünlü oyuncu Kaan Urgancıoğlu da yer aldı. Bu yılın yavru yeşil deniz kaplumbağaları denize yolcu edilirken Kaan Urgancıoğlu da WWF-Türkiye'nin Doğa Elçisi oldu.

 

WWF-Türkiye (Doğal Hayatı Koruma Vakfı), Doğa Koruma ve Milli Parklar (DKMP) 7. Bölge Müdürlüğü iş birliğiyle Adana Akyatan Yaban Hayatı Geliştirme Sahası'nda sürdürdüğü Yeşil Deniz Kaplumbağası İzleme ve Koruma Programı'nın 20'nci yılını, özel bir saha ziyaretiyle kutladı. WWF-Türkiye yönetim kurulu ve DKMP 7. Bölge müdürlüğünün katılımıyla yeşil deniz kaplumbağası izleme ve koruma çalışmalarının yerinde incelendiği gezide, ünlü oyuncu Kaan Urgancıoğlu'nun  WWF-Türkiye'nin doğa elçisi olacağı kamuoyuna duyuruldu.

Kaan Urgancıoğlu, WWF-Türkiye Doğa Elçisi

WWF-Türkiye'nin doğa elçiliğine Akyatan gibi anlamlı bir proje ile başlamaktan büyük mutluluk duyduğunu belirten Kaan Urgancıoğlu, sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Burada 20 yıllık bir hikayenin, emeğin içerisindeyiz. WWF Türkiye'nin yeşil deniz kaplumbağalarını korumak için Akyatan'da tam 20 sene önce başlattığı çalışmalar, sadece bir türü değil; tüm bir ekosistemi koruma kararlılığını temsil ediyor. Buradan bugüne kadar 270 bin yavru denize koşmuş. WWF Türkiye yıllardır bu canlıların sesi oldu. Doğa Koruma Milli Parklar 7. Bölge Müdürlüğü ile iş birliği yaptı. Yerel halkın desteğiyle buradaki yaşam döngüsünün sürmesine katkıda bulundu. Yıllardır sürdürülen bu emeğin küçük de olsa bir parçası olmak, özellikle baba olup doğanın geleceğimiz için kıymetini daha derinden htikten sonra çok daha değerli. Doğa Elçisi olarak WWF Türkiye'nin yürüttüğü çalışmaların hem sesi, hem izleyicisi, hem de takipçisi olacağım. Umuyorum ki benim gibi çok sayıda isim  bu yolculuğa katılsın, nice başka 20 yıllık hikayeler yazalım.”

7500 Yuva Takibi,  270 Binin Üzerinde Yavru, 20 Yıllık Başarı Öyküsü …

WWF-Türkiye'nin, Akyatan Yaban Hayatı Geliştirme Sahası'nda 2006 yılından bu yana sürdürdüğü çalışmalar, Türkiye'nin en uzun soluklu koruma programlarından biri haline geldi. 20 yılda belirlenen 7500 yuvadan yaklaşık 270 bin yavru denize ulaştı. Her yıl kesintisiz devam eden saha izleme çalışmaları kapsamında:

Yuva yapan dişi kaplumbağaların ölçümleri alınıyor ve markalama yapılarak bireyler tanımlanıyor.

2009'dan bu yana yuva sıcaklıkları ölçülerek cinsiyet dağılımı izleniyor.

Çakal predasyonuna karşı yuvaların bir bölümü kafeslerle korumaya alınıyor.

Yumurtadan çıkan yavruların güvenle denize ulaşması sağlanıyor.

Yeşil Deniz Kaplumbağası İzleme ve Koruma Çabaları Sonuç Veriyor

Bu çabalar sonucunda, ilk korunan neslin ergin bireyleri olan “anneler” bugün Akyatan'a dönerek yumurta bırakıyor. Bu döngü, türün sürdürülebilirliği açısından kritik bir başarıyı temsil ediyor.

Akdeniz'de, özellikle son yıllarda yeşil deniz kaplumbağalarının yuva sayısında artış gözlemlendi. Bu artışa bağlı olarak popülasyonda da önemli bir iyileşme kaydedilirken bu gelişme, türün Kırmızı Liste statüsüne de yansıdı. 2023 yılı sonunda, IUCN (Dünya Doğayı ve Dopal Kaynakları Koruma Birliği), tehlike altındaki türlerle ilgili güncel değerlendirme sonuçlarını paylaştı. Açıklamaya göre, yeşil deniz kaplumbağası (Chelonia mydas) Akdeniz alt popülasyonunun statüsü, “Kritik Tehlikede (CR)” düzeyinden, "Tehdide Yakın (NT)" kategorisine düşürüldü. Bu başarı, doğa korumanın sabır, kararlılık ve güçlü iş birlikleriyle mümkün olduğunun güçlü bir kanıtı.

 

Doğayı ve Deniz Kaplumbağalarını Korumak “Birlikte Mümkün”

WWF-Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Füsun Gençsü de duygu ve düşüncelerini şu sözlerle dile getirdi: “Akyatan'da sürdürdüğümüz yeşil deniz kaplumbağalarını koruma çalışmaları 20. yılına ulaştı. Hepimize gurur ve umut veren bu başarı, doğa korumada kayda değer işler yapmanın uzun vadeli çaba gerektirdiğini de bize bir kez daha hatırlatıyor. Doğanın ritmi modern yaşamın aceleci ritminden çok farklı ve eğer korumayı başarırsak hiç aksamadan sürüyor. Kaplumbağalar, yıllar sonra yumurtadan çıktıkları kumsalı buluyorlar. Doğanın ritmini korumak, insanlığın ritmini de tekrar rayına oturtmanın yegâne yolu. Bu yüzden biz de tıpkı bu canlılar gibi bilgiyi, deneyimi ve koruma uygulamalarını nesilden nesle aktararak buradaki koruma programımızı sürdürüyoruz. Burada Doğa Koruma ve Milli Parklar 7. Bölge Müdürlüğü işbirliğiyle yürüttüğümüz çalışmalar, kamu ve sivil toplum ortaklığının ülkemizdeki en özel örneklerinden birini oluşturuyor. Bu başarıda bize finansal destek veren kurumsal ve bireysel bağışçılarımıza teşekkür ediyorum. Bugün ayrıca burada, Akyatan'daki 20. Yılımızda, aramıza katılarak iklim krizi ve doğa kayıpları ile mücadelemize güç katan doğa elçimiz sevgili Kaan Urgancıoğlu'na aramıza hoş geldin diyoruz. Hepimizin ortak arzusu yaşamın sonsuz döngüsünün sürmesi. WWF-Türkiye ailesi olarak, bu yolda bizimle olduğunu açıklayan Kaan'a teşekkür ediyoruz.” dedi.

Doğa Koruma ve Milli Parklar 7. Bölge Müdürü Faruk Atmaca etkinlikte yaptığı konuşmada “Adana ili Karataş ilçesi sınırlarında yer alan Akyatan Gölü; 2005 yılından beri Tarım ve Orman Bakanlığımız tarafından Yaban Hayatı Geliştirme Sahası olarak koruma altına alındı. Aynı zamanda ülkemizdeki 14 RAMSAR alanından olan Akyatan,  Akdeniz Havzası'nda yeşil deniz kaplumbağasının en önemli yuvalama alanlarından biri. Türkiye'nin Akdeniz kıyılarında iri başlı deniz kaplumbağası (Caretta caretta) ve yeşil deniz kaplumbağası (Chelonia mydas) türleri yumurta bırakmakta. Bugüne kadar yapılan araştırmaların sonuçlarına göre, yeşil deniz kaplumbağası (Chelonia mydas) türünün Akdeniz'deki en önemli yuvalama alanı Türkiye.  Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğümüz ve WWF ile iş birliğiyle 2006'dan bu yana 22 kilometrelik Akyatan kumsalında "Deniz Kaplumbağalarını Koruma ve İzleme Projesi" aralıksız devam ediyor. Protokol ile, Akyatan kumsalında 2006-2025 yılları arasında yuva yapan deniz kaplumbağası yuvalarının sezona bağlı dağılımı, yavru başarısı, çıkış dönemleri ve ekolojisi üzerine veri toplandı. Akyatan kumsalına Mayıs ayında yumurta bırakan deniz kaplumbağalarımızın yumurta çıkışları Temmuz ayı itibariyle başladı. Yuvalama sezonu boyunca bu alanlarda WWF-Türkiye ekibi ve personellerimizce  yuva koruma ve takip çalışmaları yapılıyor. Bu yıl  467 adet  yuva envanteri yapıldı. Ağustos itibariyle yavruların yuvalardan çıkarak Akyatan kıyılarından denizle buluşması başladı. Yavru çıkışları Eylül ortasına kadar devam edecek” dedi.

EDİTÖRE NOTLAR:

Dünyanın En Yaşlı Denizcileri: Deniz Kaplumbağaları...

Yaklaşık 110 milyon yıldır denizleri mesken tutuyor.

Dünya denizlerinde yedi farklı türü bulunan deniz kaplumbağalarının iki türü Akdeniz Havzası'nda yuvalıyor.

Uzun yaşam, üretkenlik ve dayanıklılığın sembolü olan, yaşamlarının büyük kısmını kıtalararası denizlerde geçiren yeşil deniz kaplumbağası (Chelonia mydas) ve iri başlı deniz kaplumbağası (Caretta caretta), yuva yapmak için Türkiye sahillerine geliyor. Ülkemiz, bu iki türün Akdeniz'deki en önemli yuvalama alanları arasında yer alıyor.

Yeşil deniz kaplumbağası (Chelonia mydas) ve iri başlı deniz kaplumbağası (Caretta caretta), her yıl Mayıs – Ağustos ayları arasında kıyılarımıza yumurtalarını bırakırken deri sırtlı deniz kaplumbağası (Dermochelys coriacea) ise Akdeniz'de yuvalama yapmasa da kıyılarımızdan geçiyor.

İri başlı deniz kaplumbağası için Akdeniz'deki en önemli yuvalama alanları Türkiye ve Yunanistan; yeşil deniz kaplumbağası için ise Türkiye ve Kıbrıs. Yeşil deniz kaplumbağalarının %50'sinden fazlası yumurtalarını Türkiye kıyılarına bırakıyor.

Mersin, Adana ve Hatay kıyıları, yeşil deniz kaplumbağaları için kritik yuvalama kumsalları. WWF-Türkiye (Doğal Hayatı Koruma Vakfı) olarak, 20 yıldır Adana Akyatan'da bu mucizevi döngünün bir parçası olduğumuz için mutlu ve gururluyuz.

Yeşil Deniz Kaplumbağaları Neden Önemli?

Sürüngenler ailesinin bir üyesi olan yeşil deniz kaplumbağaları:

Deniz çayırlarını biçerek sağlıklı büyümelerini destekler; bu da denizlerin oksijen üretimine ve karbon depolanmasına katkı sağlar.

Onlar sayesinde sağlıklı kalan deniz çayırları, birçok deniz canlısı için yaşam alanı oluşturur.

Kumsallara yuva yaptıklarında, yumurta kabukları gibi geride bıraktıkları besin maddeleri, kumun verimliliğini artırarak kıyı ekosistemlerini destekler.

Denizlerdeki besin zincirinin dengelenmesine yardımcı olurken bu sayede deniz ekosisteminin sağlıklı kalmasını sağlar.

Tehditler

Ergin dişi deniz kaplumbağaları, yuvalamak için kumsala çıktıkları her seferde ortalama 100 –150 yumurta bırakır.

Yumurtadan 45 - 60 gün sonra çıkan yavrular, genellikle gece ya da gün doğumunda kumdan çıkar ve ufuk aydınlığına yönelerek denize ulaşmaya çalışır. Ancak kıyı yapılaşması ve kumsal arkasındaki yapay ışıklar, yavruların yönünü şaşırmasına ve ölmesine neden olabilir.

Kıyıya atılmış plastik şişeler, poşetler ve diğer çöpler, yavruların denize ulaşmasını zorlaştırır. Bu tür fiziksel engeller, yavruların yönünü şaşırmasına veya yorulup denize ulaşamamasına yol açabilir.

Plastik atıklar ayrıca ışığı yansıtarak yavruların deniz yerine karaya, yollara veya yerleşim yerlerine yönelmesine neden olabilir.

Sahillerdeki ip, ağ parçaları ve benzeri atıklar, yavruların bacaklarına veya vücutlarına dolanarak onların hareket kabiliyetini kısıtlayabilir, hatta tamamen engelleyebilir.

Deniz kaplumbağaları için bir diğer tehdit de iklim değişikliği. Yuva sıcaklıklarının artması sonucu kum sıcaklığının 30°C'nin üzerine çıkması, yavrular arasında dişi oranının artmasına ve popülasyon dengesinin bozulmasına yol açabilir. Ayrıca deniz seviyesinin yükselmesi, kıyıdaki yuvaların sular altında kalma riskini artırır.

Tüm bu tehditlerin yanı sıra, yumurtalar ve yavrular, doğada birçok avcının (yengeç, çakal, deniz kuşları, büyük balıklar gibi) besin kaynağıdır. Bu nedenle, bırakılan her bin yumurtadan yalnızca bir ya da ikisi erişkinliğe ulaşabilir.

Denizlerdeki Tehditler

Denize ulaşabilen yavruları, erişkinliğe kadar süren 15–20 yıllık uzun ve zorlu bir yaşam yolculuğu bekler. Ancak deniz kaplumbağaları, denizlerde de birçok tehditle karşı karşıya kalır:

Deniz kaplumbağaları, plastik torbaları ve atıkları denizanası sanarak yiyebilir. Bu durum, sindirim sistemlerine zarar vererek ölümcül sonuçlara yol açabilir.

Deniz kaplumbağaları nefes almak için düzenli olarak su yüzeyine çıkar. Ancak balıkçılık faaliyetleri sırasında hedef dışı ağlara ya da  diğer av araçlarına  takılmaları ve yüzeye çıkamamaları boğulmaları ile sonuçlanır.

Deniz kaplumbağalarının avlanması ve ticareti, Türkiye'de ve birçok ülkede yasak olmasına rağmen, tür bazı bölgelerde etleri, yumurtaları ve kabukları için hâlâ yasa dışı olarak avlanmakta.

SAHA NOTLARI:

Yuvalar neden açılıyor ? *

Yuvaların kontrol açışını yapıyoruz, içindeki boş kabukları sayıp kaç yavru denize ulaşmış boş kabuk sayısından anlıyoruz.

 

Neden yavruları yuvadan çıkarılıyor ? *

Yavruların plastik kirliliği gibi insan kaynaklı etkenler sebebiyle denize ulaşamama risklerini bertaraf etmek için denize ulaşmalarını destekliyoruz. Kimi yuvalarda çok sayıda yavru ile karşılaşabiliyoruz. Bazen de yavrular önceden çıkmış oluyor. Arada kalmış birkaç yavru olursa güneş batana kadar korumaya alıyoruz. Bu sayede yavruların çakal, yaban domuzu ya da kuş gibi avcılara yem olmalarının önüne geçebiliyoruz. Normal şartlarda bu doğal bir döngü olsa da insan etkisiyle türlerin baskı altında olduğu günümüzde bu koruma desteği verilmektedir.

 

Elle tutmak zararlı mı ? *

Uzmanlar tarafından yuvadan çıkarma sırasında elle dikkatlice tutuluyor ancak normal şartlarda yaban hayvanları ile temas olmamalı.

 

Korunan sahilde neden plastik kirliliği var ? *

Bunun sebebi Akdeniz'e kıyısı olan ülkelerde atık yönetiminin yetersiz olması. Plastikler farklı ülkelerden deniz tarafından taşınıyor ve bu uçsuz bucaksız, insanların bulunmadığı kumsala ulaşıyor. Bu da küresel bir sorun olarak plastik kirliliğin boyutlarını gözler önüne seriyor.

 

Kaynak: Editör:
 
Etiketler: Doğayı, ve, Deniz, Kaplumbağalarını, Korumak, “Birlikte, Mümkün”,
Yorumlar
Bizim Gazete
Ulusal Gazeteler
Yazarlar
Alıntı Yazarlar
Anketler
Yeni haber sitemizi nasıl buldunuz ?
Adana

Güncelleme: 06.07.2022
İmsak
Sabah
Öğle
İkindi
Akşam
Yatsı
Süper Lig
Takımlar
P
Av
M
B
G
O
Arşiv Arama
Modül 1

Bu modül kullanıcı tarafından yönetilir, ister kod girilir ister iframe ile içerik çekilir. Toplamda kullanıcı 5 modül ekleme hakkına sahiptir, bu modül dahil tüm sağdaki modüller manuel olarak sıralanabilir.

Haber Yazılımı
juul juul pod puff bar juul pods glo etanj armatür komatsu yedek parça ankara acil dişçi ankara güneş enerjisi polyester çember almanya sohbet chat masura deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler
deneme bonusu deneme bonusu veren siteler bonus veren siteler